Melatonin uyumaya yardımcı bir “mucize” olarak pazarlanıyor. Ancak yeni araştırmalar, uzun süreli kullanımın kalp yetmezliği ve erken ölüm riskini ciddi biçimde artırdığını gösteriyor.
Melatonin adeta bir “mucize” gibi sunuluyor. Damla, tablet ya da jelibon şeklindeki melatonin uykuya dalmayı kolaylaştırıyor. Eczanelerde bu ürünler “doğal uyku hormonu” vaadiyle satılıyor. Ama zararsız bir destek gibi görünen bu ürün, yavaş işleyen bir tehlikeye dönüşüyor olabilir.
ABD’den gelen yeni veriler, melatonini uzun süre kullanan kişilerin kalp yetmezliği geliştirme ya da erken ölüm riskinin belirgin biçimde arttığını ortaya koydu.
Kalp yetmezliği, kalbin vücudu yeterince kan ve oksijenle besleyemediği kronik bir hastalık. Bu durum nefes darlığı, halsizlik ve ödem gibi ciddi belirtilerle seyrediyor.
“Karanlık hormon” nasıl risk faktörüne dönüşüyor?
Melatonin aslında “uyku hormonu” değil, “karanlık hormonu.”
Yani doğrudan uyku getirmiyor, yalnızca vücuda geceye hazırlanma sinyali veriyor. Beyindeki epifiz bezinde üretilen bu hormon, akşam karanlığı bastığında yükseliyor ve vücuda “dinlenme zamanı” mesajı gönderiyor. Bu şekilde biyolojik saatimiz, yani uyku-uyanıklık döngümüz düzenleniyor.
Gün ışığı ve özellikle telefon, tablet gibi cihazlardan yayılan mavi ışık, melatonin salgısını baskılıyor. Bu yüzden uyumakta zorlanan birçok kişi, biyokimyasal olarak doğal hormonla aynı yapıya sahip sentetik melatonin ürünlerine yöneliyor.
Melatonini sürekli kullanmak tehlikeli bir alışkanlığa dönüşebilir
Araştırmalar, melatoninin jet lag gibi kısa süreli uyku bozukluklarında yararlı olabileceğini gösteriyor. Ancak düzenli ve uzun süreli kullanım artık ciddi boyutlara ulaşmış durumda.

ABD’de melatonin, en çok satılan besin takviyelerinden biri haline geldi. Üstelik dozlar, vücudun doğal seviyesinin yüz katına kadar çıkabiliyor. İlaç olarak sınıflandırılmadığı için üretimi sıkı denetime tabi değil. Aynı markanın farklı partilerinde bile etkin madde oranı büyük fark gösterebiliyor.
Yeni araştırmalar, yeni uyarılar
Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA) 2025 Bilimsel Oturumları’nda sunulan geniş kapsamlı bir çalışma, yeni uyarıları gündeme getirdi. New York’tan bilim insanları, 130 binden fazla kronik uykusuzluk hastasının sağlık verilerini beş yıl boyunca inceledi.
Bir yıl boyunca düzenli melatonin kullananlarla hiç kullanmayanlar karşılaştırıldığında, melatonin alan grubun kalp yetmezliği geliştirme riski yüzde 90 daha yüksek çıktı. Hastaneye yatış oranı üç buçuk kat, genel ölüm oranı ise neredeyse iki kat fazlaydı.
“Doğal” ama asla zararsız değil
Araştırma ekibinde yer alan SUNY Downstate Tıp Merkezi’nden Ekenedilichukwu Nnadi melatoninin, “genellikle doğal ve güvenli bir seçenek” olarak görüldüğünü belirterek, “Ancak verilerimiz, bu konuda ciddi güvenlik kaygılarını gündeme getiriyor” sözlerine vurgu yapıyor.
Nnadi’ye göre uzun süreli melatonin kullanımı, kalp hastalıklarının yanı sıra uyku bozuklukları, kaygı ve depresyon riskini de artırabiliyor.
Columbia Üniversitesi Uyku ve Sirkadiyen Araştırma Merkezi Direktörü Marie-Pierre St-Onge de benzer bir uyarıda bulunuyor: “Melatonin ABD’de uykusuzluk tedavisi için onaylı bir ilaç değil. Buna rağmen bazı doktorların hastalarına bir yıldan uzun süre reçete etmesi beni şaşırtıyor.”
Çocuklar tehlikede
Durum özellikle çocuklar açısından endişe verici. Sosyal medyada ebeveynler, melatonin içeren “uyku jelibonlarını” övüyor. ABD’de çocuklara yönelik melatonin içeren ürünlerin satışı birkaç yıl içinde katlanarak arttı. Birçok üründe, her jelibon 3 miligram melatonin içeriyor. Bu da insan vücudunun gece boyunca doğal olarak ürettiği miktarın yaklaşık 30 katı.

ABD sağlık otoritelerine göre, çocuklarda melatonin zehirlenmesi vakaları son yıllarda keskin biçimde arttı. Almanya’daki çocuk doktorları da aşırı doz ve gece sersemliği vakalarının çoğaldığını bildiriyor. Araştırmacılar, bulguların neden-sonuç ilişkisini kesin olarak kanıtlamadığını vurgulasa da uzun süreli kullanımın riskli olabileceğine dikkati çekiyor.
Melatonin bağımlılık eğilimini tetikleyebiliyor. Uzun süre alan kişiler, bir süre sonra onsuz uyuyamaz hale geliyor. Bu da doğal melatonin üretimini baskılıyor; yani ilaç, uyku düzenini düzeltmek yerine daha da bozabiliyor.
Uzmanlardan tavsiye: Jelibon yerine uyku öncesi ritüeller
Uyku sistemi son derece hassas bir dengeye sahip. Melatonin bu dengeye doğrudan müdahale ediyor. Uzun vadeli kullanımda sadece uykuyu değil, kalbi de riske atabiliyor.
Uzmanlar, melatoninin etkilerinin tam olarak anlaşılana kadar “hormon tedavisi” olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor: Yani “zararsız bir uyku desteği” değil, dikkatle kullanılacak bir biyokimyasal müdahale.
Çocuklar içinse mesaj çok net: Gerçek uyku, karanlık, sessizlik ve güvenli ritüellerle gelir. Melatonin içeren jelibon yemektense, bir “iyi geceler” hikâyesi ya da “iyi uykular, tatlı rüyalar” sarılışı, hem bedene ve ruha daha fazla yarar sağlar hem de uykuya dalmayı kolaylaştırır.