SDG’nin Suriye yönetimine entegrasyonu: DEM Parti ve AKP nasıl karşıladı?

SDG’nin Suriye yönetimine entegrasyonu: DEM Parti ve AKP nasıl karşıladı?

SDG’nin Suriye yönetimine entegrasyonu: DEM Parti ve AKP nasıl karşıladı?
Yayınlama: 12.03.2025
2
A+
A-

Ayşe Sayın

Ankara, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ülke idaresine entegre olma kararına olumlu yaklaşmakla birlikte, temkinli tavrını sürdürüyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu bahiste önümüzdeki günlerde kapsamlı bir açıklama yapması bekleniyor.

DEM Parti ise Suriye’de Kürtlere anayasal garanti içeren muahedeyi, Kürtler açısından “son 100 yılın en çok önemli kazanımı” olarak nitelendiriyor.

Partideki beklenti bu anlaşmanın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin silah bırakma daveti ile başlayan yeni sürece de olumlu yansıyacağı yönünde.

Bahçeli’nin ön aldığı sürece şimdiye kadar aralıklı durduğu yorumları yapılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, grup toplantısı sonrasında İmralı heyetiyle görüşebileceğini açıklaması da bu olumlu gelişmelerin yansıması olarak görülüyor.

Suriye geçici yönetimi lideri Ahmet eş-Şera ile SDG lideri Mazlum Abdi tarafından imzalanan ve SDG’nin Suriye idaresine entegrasyonunu içeren anlaşma, Türkiye tarafında da dikkatle izleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mutabakatın imzalanmasından bir gün sonra “Suriye’nin terörden arındırılmasına yönelik her türlü çabayı, doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz” açıklaması yaptı.

Erdoğan sekiz maddelik mutabakatın eksiksiz uygulanması halinde kazananın Suriye olacağına vurgu yaptı.

Gözler bugün AKP kümesinde konuşacak olan Erdoğan’daydı. Lakin Erdoğan bu hususa girmedi.

Fidan: Önümüzdeki günlerde kapsamlı açıklama yapılacak

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, grup toplantısında gazetecilerin SDG ile Suriye idaresinin mutabakatına ilişkin sorusu üzerine önümüzdeki günlerde bu bu bahis ile ilgili ayrıntılı açıklama yapılacağını söylemekle yetindi.

DEM Parti: Türkiye’nin Suriye’de kalmasının münasebeti kalmadı

DEM Parti yönetimi ise muahedeyi, Kürtlerin son yıllardaki en büyük kazanımı olarak görüyor.

Anlaşmanın Türkiye’nin güvenlik telaşlarını da ortadan kaldıracağını savunan DEM Parti yöneticileri, “Türkiye’nin artık YPG, PYD bizim için tehdit oluşturuyor, münasebeti kalmadı.

Bundan sonra güvenlik tehdidi gördüğü hususlarda muhatabı Suriye yönetimi olacak. O nedenle Türkiye’nin Suriye’de askeri operasyon yaptığı bölgelerde bulunma münasebeti de kalmayacak” değerlendirmesi yapıyor.

‘Türkiye’nin kendi sürecini çok rahatlatacak’

Anlaşmanın Kürtlere anayasal teminat içermesi ve devlet kurumlarındaki temsiliyet içeren kararlarının değerine dikkat çeken DEM Partililer, Kürtlerin statüsünün ne olacağının ise önümüzdeki süreçteki yeni anayasa ve Suriye idaresinin belirleyeceğine işaret ediyorlar.

Ancak bu muahedenin, Türkiye’ye de olumlu yansıyacağı ifade ediliyor.

DEM Parti kurmayları “Suriye’de varılan anlaşma bizim de talep ettiğimiz bir şeydi. Güvenlik telaşı taşıyan Türkiye açısından da çok önemli bir eşik aşılmış görünüyor. Bu Türkiye’yi de Türkiye’nin kendi başlattığı süreci de rahatlatır, Kürt sıkıntısının demokratik tahliline ilişkin adım atmayı daha da kolaylaştırır” yorumunu yapıyorlar.

DEM Parti’de MHP lideri Bahçeli’nin 1 Ekim’de başlattığı yeni sürecin, Suriye’deki gelişmelerden bağımsız olmadığı ifade ediliyor.

Türkiye’nin Suriye’de bir rejim değişikliğini öngörerek adımlarını attığını ve “silah atılmadan” yönetim değişiminde faal rol aldığını belirten DEM Parti kurmayları, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de bu öngörü doğrultusunda ön alarak Türkiye’de yeni bir süreç başlatmış olabileceğine işaret ediyorlar.

DEM Parti’de SDG ile Suriye yönetimi arasında yapılan mutabakatın mümkün sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeler yapılıyor:

  • Suriye’de Kürtlerin haklarının anayasal teminat altına alınması çok önemli. Irak’ta, Suriye’de bu sorunun tahliline dönük adımlar atıldı. İran esasen tehdit olarak görülmüyor. Geriye Türkiye’de Kürt meselesinin çözülmesi ve Kürt realitesinin kabul edilmesi kalıyor. O açıdan bu varılan anlaşma çok önemli bir eşik.
  • Aslında Suriye’de bizim yıllardır söylediğimiz oldu. Kürtlerin talebi başka devlet kurmak değildi. Anayasal teminat, eşit yurttaşlık, kültürel hakların tanınması. Suriye’de ilk defa Kürt kimliği tanınmış oldu. Siyasi bir tahlil ortaya çıktı. Bu Türkiye’yi de etkileyecektir. Bir müddettir “Türkiye’deki süreç, Suriye’yi de etkileyecek” deniliyordu. Ama şu anda gelinen noktada zıddı bir durum söz konusu. Suriye’deki gelişmeler bu kere Türkiye’deki süreci de olumlu etkileyecek görünüyor.
  • Bu gelişmeler, Kürt hareketinin son yüzyıldaki en çok önemli kazanımıdır. PKK da Türkiye açısından bu süreci tamamlayıp, kendini feshederse Kürtlerin kazanımı açısından çok önemli bir atılım yapmış olacak.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.