Barış İçin Toplumsal Girişim: Suriye’deki Alevi soykırımını durdurun

“Uluslararası toplumun ve Türkiye’nin şimdiye kadar günahsız sivil halka karşı yapılan bu katliamı, soykırımı seyretmekle yetinmeleri kaygı verici”

Barış İçin Toplumsal Girişim: Suriye’deki Alevi soykırımını durdurun
Yayınlama: 10.03.2025
2
A+
A-

Suriye’de Alevilerin yaşadığı kıyı kentleri olan Tartus ve Lazkiye’nin de içinde yer aldığı ağır Alevi nüfusun yaşadığı kıyı kentlerinde yaşanan olaylar ve sivil ölümlerinin akabinde Barış İçin Toplumsal Girişim, basın açıklamasında bulundu. AKP hükümetinin, HTŞ üzerindeki nüfuzunu kullanarak katliamı durdurmak için gerekli tedbirleri alması ve soykırım suçunu işleyen faillerin cezalandırılmasını talep etmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, “Suriye’deki soykırımın durdurulması için bütün siyasal ve hukukî adımların zaman geçirmeden atılması davetinde bulunuyoruz” sözlerine yer verildi.

Suriye’deki görüntüler dünyanın tepkisini çekti; sivillere yönelik ihlalleri araştırmak için “Bağımsız Komite” kuruldu

Barış İçin Toplumsal Teşebbüs’ün “Suriye’deki soykırımın durdurulması için bütün siyasal ve hukukî adımlar hemen atılmalı” başlıklı basın açıklamasında, şu tabirler yer aldı:

“Suriye’nin kıyı bölgelerindeki yerleşim merkezlerinde HTŞ’nin cihatçı ögeleri Alevilere karşı geniş boyutlu bir katliam operasyonu sürdürmektedir. Silahsız sivil halka karşı ağır silahlarla yürütülen bu operasyonda binlerce kişinin öldürüldüğü insan hakları kuruluşlarınca belgelenmiş bulunmaktadır. ‘Rejim kalıntılarının temizlenmesi’ mazeretiyle yürütülen operasyonlar etnik yahut mezhepsel – inançsal temizlik niteliği taşımakta ve soykırım hatasının bütün ögelerini içermektedir. Soykırım kabahatinin temel özelliği olan bir dinî grubu ortadan kaldırmak kastını Alevilere  karşı yürütülen katliamda görüyoruz.

Siyasal bakımdan Suriye’de yeni bir iç savaş tehlikesi baş göstermiştir. Bu gelişme Suriye’nin parçalanma tehlikesini doğurmuştur. Aynı vakitte HTŞ’ye duyulan tasaları haklı kılmıştır.

“Türkiye’nin katliamı durdurmak için gerekli tedbirleri alması ve faillerin cezalandırılmasını talep etmesi BM mukavelesinin bir gereği”

Uluslararası toplumun ve Türkiye’nin şimdiye kadar saf sivil halka karşı yapılan bu katliamı, soykırımı seyretmekle yetinmeleri telaş vericidir. 

Türkiye’de hükümetin HTŞ üzerindeki nüfuzunu kullanarak katliamı durdurmak için gerekli tedbirleri alması ve soykırım suçunu işleyen faillerin cezalandırılmasını talep etmesi Suriye’de bir  iç savaşı önlemek kadar Türkiye ve Suriye’nin taraf oldukları 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin de gereğidir.

“Sorun, dış güçlerin müdahalesine açık bir Alevi-Sünni çatışmasına dönüştüğünde Suriye’nin parçalanmasını önlemek çok daha güçleşecek”

Zaman faktörü değer taşımaktadır. Bu etapta iç savaş hâlâ önlenebilir durumdadır. Halbuki bir süre sonra sorun dış güçlerin müdahalesine açık bir Alevi-Sünni çatışmasına dönüştüğünde Suriye’nin parçalanmasını önlemek çok daha güçleşecektir.

Bunun yanında Türkiye’nin BM’yi  harekete geçirecek teşebbüslerde bulunması, örneğin BM Genel Kurulu’nu toplantıya çağırmak için uğraş göstermesi zarurî ve yaşamsaldır.

Yanı sıra Soykırım Mukavelesi çerçevesinde Suriye’ye karşı Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) gidilmesi ve ihtiyati önlem istenmesi imkanı vardır.

Suriye’deki yönetim Suriye’nin bütünlüğünün farklı inanç ve etnik grupların  kimliklerini koruyarak birlikte yaşayabilecekleri çoğulcu bir demokratik rejimin kurulmasına bağlı olduğunu anlamalıdır.

Demokrasi güçlerini soykırımın önlenmesi ve bölgede barışın sağlanması için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.

Hükümete Suriye’deki soykırımın durdurulması için bütün siyasal ve hukukî adımların zaman geçirmeden atılması davetinde bulunuyoruz.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.