ABD Temsilciler Meclisi üyeleri, Hong Kong’un finansal cürümlerin merkezi haline geldiğini belirtti. Bu durum Hong Kong ile Washington arasındaki münasebetlerin berbatlaşması açısından son sinyal olarak değerlendirildi.
ABD’de Temsilciler Meclisi’nin “Çin Komitesi” üyeleri Hazine Bakanı Janet Yellen’a yazdıkları mektupta Pekin’in 2020 ortalarında Hong Kong’a ulusal güvenlik yasası koymasından bu yana kentin “güvenilir bir global finans merkezinden Çin, İran, Rusya ve Kuzey Kore’nin derinleşen otoriter ekseninde kritik bir oyuncuya dönüştüğünü” dile getirdi.
Mektup, Komite Başkanı Michigan Temsilcisi John Moolenr ve Illinois Temsilcisi Raja Krishnamoorthi tarafından hazırlandı. Mektupta, bu değişimin “ABD’nin Hong Kong’a, bilhassa de finans ve bankacılık dalına yönelik uzun müddettir devam eden siyasetinin uygun olup olmadığı” konusunda sorulara yol açtığı belirtildi.
Hong Kong ile ABD arasındaki bağlantı, Amerikalı yetkililerin hukukun üstünlüğünü ve demokratik hakları aşındırdığını söylediği muhalefete yönelik baskı nedeniyle kötüleşme eğilimi gösteriyor.
ABD Temsilciler Meclisi, Eylül ayında Hong Kong’un ABD’deki ekonomik ve ticari ofislerinin kapatılmasını sağlayabilecek bir yasa tasarısını kabul etmişti.
Hong Kong yetkilileri yasa tasarısının kabul edilmesini sert bir şekilde kınarken ve Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee, yasa kabul edilirse Amerikan işletmelerinin zarar göreceğini söylemişti.
Dört ana başlıkta suçlamalar getirildi
Moolenr ve Krishnamoorthi, mektuplarında Hong Kong’un dört ana başlıkta yasadışı uygulamalarda “küresel bir lider” haline geldiğini söyledi:
– Rusya’ya yasaklanmış Batı teknolojisine erişim sağlama
– Yasaklanmış İran petrolünü satın almak için paravan şirketler kurma
– Rusya’dan altın ticaretine yardım etme
– Kuzey Kore ile yasadışı ticaret yapan gemileri işletme
Mektupta ayrıyeten, geçen yıl Hong Kong’dan Rusya’ya gönderilen malların yaklaşık yüzde 40’ının ABD ve Avrupa Birliği’nin yaptırımların uygulanmasına odaklanmak için kullandığı “ortak yüksek öncelikli” bir listede yer aldığını gösterdiğini söylediği araştırmalara da atıfta bulunuldu.