2025’te Türkiye ekonomisini ne bekliyor?

Türkiye yüksek enflasyon ve buna karşılık olarak para siyasetindeki sıkı duruşun tesirinin ağır bir şekilde hissedildiği 2024’ü geride bırakırken, 2025’te iktisattaki seyrin dönüşeceği öngörülüyor.

2025’te Türkiye ekonomisini ne bekliyor?
Yayınlama: 31.12.2024
0
A+
A-

2025 yılı için Türkiye büyüme beklentisi en düşük 2,6 ila en yüksek yüzde 4 arasında değişkenlik gösteriyor.

Genel olarak hem yurt içi hem de yurt dışı kurumlar iddialarını 2025 yılı için aşağı taraflı revize etti.

2025-2027 periyodunu içeren Orta Vadeli Program’da (OVP) büyüme gayesi bir evvelki programa göre yüzde 0,5’lik bir düşüş öngörülerek, yüzde 4 olarak belli oldu.

TCMB’nin piyasa iştirakçileri anketinde ise 2025 yılı büyüme beklentisi yüzde 3,2’den yüzde 3,1’e çekildi.

OECD, Türkiye iktisadında 2025 yılına ilişkin büyüme varsayımını 0,1 puan aşağı istikametli revizeyle yüzde 3,1 olarak belirledi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ekonomik büyümenin, büyüme itici güçlerinin yeniden dengelenmesi ve yatırımcı inancındaki artışla 2025’te yüzde 3’e çıkmasının öngörüldüğü kaydedildi.

Dünya Bankası da büyüme varsayımlarını aşağı çekerek beklentisini yüzde 3,9’dan yüzde 3,6 olarak değiştirdi.

Bazı yabancı kurumların beklentisi ise daha düşük kaldı. IMF 2025 yılı için büyüme iddiası yüzde 2,7 olarak açıklarken, Fitch büyüme iddiası revize ederek yüzde 2,6 olarak belirledi.

Enflasyonla mücadelede kritik yıl

2024 yılında zirve noktasını gören enflasyon, 2025 yılı boyunca hafifleyecek fakat çift haneli sayılarda kalmayı sürdürecek.

OVP’de 2025 yılı için yüzde 15,2 olan TÜFE beklentisi yüzde 17,5’e çıkarıldı. TCMB’ de 2025 yıl sonu iddiasını yüzde 14’ten yüzde 21’e yükseltildiğini açıkladı. TCMB’nin piyasa iştirakçileri anketinde ise piyasanın enflasyon beklentisi yüzde 27,07 olarak açıklandı.

Yabancı kurumların 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 24 ila yüzde 30 aralığında değişiyor. Buna göre; IMF’in beklentisi yüzde 24, S&P’nin yüzde 24, JPMorgan’ın yüzde 25 ve Deutsche Bank’ın yüzde 25,4 olurken, Barclays’in yüzde 30,8 ve HSBC’nin yüzde 29 civarında.

Dış ticarette global riskler

2025 yılında global ölçekte rekabet gücünün artırılması için yeşil ve dijital dönüşümü sağlayacak siyasetler hayata geçirilmesi ve uluslararası düzenlemelere ahenk sağlanarak, ihracatçı firmaların dönüşümü desteklenmesi için çalışmaların ön plana çıkması bekleniyor.

OVP’de 2025 yılında, ihracatçıların rekabet güçlerinin ve dayanıklılıklarının artırılmasını için uygun şartlarda finansmana erişimlerinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

Trump 2.0 periyodunun ve ticaretteki kısıtlamalarının tesiri ise hâlâ belirsizliğini koruyor. Ticarete getirilecek yüksek ek dataların tesiri 2025 yılında en çok merak edilen bahislerin başında yer alıyor.

Cari açıkta güzelleşmenin devam etmesi bekleniyor

2024 yılının sonunda doğru cari açıkta görülen güzelleşmenin 2025 yılında da devam etmesi bekleniyor. OVP kapsamında, cari açığın 2025 yılında yüzde 2 düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), ortodoks siyasetlerin sürdürülmesi halinde Türkiye’ye yurt dışındaki yerleşik şahısların net sermaye girişlerinin 2025’te artmasının beklendiğini bildirdi.

S&P ve Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu yükseltmelerinin akabinde yurt dışında yerleşik portföy sermayesi ve direkt yabancı yatırımların net girişlerinin 2025’e kadar ölçülü bir şekilde artacağının tahmin edildiği kaydedilen raporda, yurt dışında yerleşik alacaklılardan net dış borçlanmanın ise yavaşlayan gerçek GSYH büyümesi ve zayıf kredi talebinin tesiriyle azalmasının beklendiği aktarıldı.

Sanayi üretiminde gevşemenin tesirleri izlenecek

Sanayi üretimi, 2024 yılındaki zayıf performansı büyük ölçüde koruyarak besbelli bir toparlanma sinyali vermedi.

Bu sebeple 2025 yılı iktisatta dengelenmenin başlanmasının beklendiği bir yıl olarak öne çıkıyor.

2024 yılının son ayında Merkez Bankası’nın 250 baz puanlık faiz indirimi sonrası iş ve sanayi dünyası bu karardan mutlu gözüküyor.

2025 yılında endüstride gevşemenin tesirleri yakından izlenecek. Bununla birlikte Trump devriyle global istikrardaki dönüşümlerin de sanayi üretimi açısından kritik bir öge olması bekleniyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.