Türkiye’de prezervatif kullanımı neden düşük?

HIV ve AIDS hadiseleri 2000’li yıllarda dünyada azalırken Türkiye’de artma eğilimindeydi

Türkiye’de prezervatif kullanımı neden düşük?
Yayınlama: 13.11.2024
5
A+
A-

Uluslararası bir araştırmaya göre Türkiye, prezervatif kullanımında 36 ülke arasında 20’nci sırada yer alıyor.

Dünyanın önde gelen prezervatif markalarından Durex’in 29 binden fazla beşerle yaptığı araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 46’sı, sağlam bir partnerle prezervatif (kondom) kullanmanın gereksiz olduğunu söyledi. Bu oran küreselde yüzde 21.

Türkiye’de prezervatif kullandığını söyleyenlerin yüzde 58’i bu sistemi gebelikten korunmak için seçtiğini ifade etti.

Sadece yüzde 11’i cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için prezervatif tercih ettiğini aktardı.
Türkiye’de son yıllarda cinsel yolla bulaşan birtakım hastalıklarda artış görülmesine karşın prezervatif kullanımının düşük olması soru işaretlerini beraberinde getirdi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre prezervatif, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın öncelikli formüllerinden biri.

Doktorlara göre tablo, Türkiye’de cinsel sıhhate bütüncül bir yaklaşım olmadığına işaret ediyor.

Bazı hastalıklar son yıllarda arttı

Türkiye’de cinsel yolla bulaşan hastalıklarda en dramatik artış frengi yani sifiliste görülüyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre sifilis olayları beş yıl içinde iki katına çıktı.

2022 yılında 3.533 sifilis hastası kaydedildi.

Sifilis, ekseriyetle cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon hastalığı.

Cinsel yolla bulaşan ve diğer bir bakteriyel enfeksiyon olan klamidya daha dalgalı bir seyir izliyor.

En son 2022 yılında 31 klamidya hadisesi kaydedilmiş.

Bel soğukluğu olarak bilinen ve bakteriyel bir enfeksiyon olan gonore de yıllar içinde artan ve azalan bir tablo ortaya koyuyor.

2021 yılında 57 şahısta görülmüşken 2022 yılında vaka sayısı 133’e çıkmış.

Bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüs olan HIV ve bu virüsün yol açtığı AIDS ise 2022 yılında 5.710 şahısta tespit edildi.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında bu sayı 1.728’e düştü.

HIV ve AIDS hadiseleri 2000’li yıllarda dünyada azalırken Türkiye’de artma eğilimindeydi.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Halis Akalın, 10Haber’e yaptığı açıklamada bilgilerdeki düşüşü test yaptıranların sayısındaki düşüşle ilişkilendirdi.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de HIV ile yaşayan 39 bin kişi var.

Koronavirüs döneminde de test yaptıranların sayısının azaldığını vurguluyor.

Yine bakanlık verilerine göre teşhis alanların yüzde 80’i erkek ve olaylar en fazla sırasıyla 25-29 ve 30-34 yaş kümelerinde görülüyor.

‘Bu hastalıklarla ilgili bilgi eksikliği var’

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Osman Köse’ye göre bu verilere karşın kondom kullanım oranının düşük olması, bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.

Türk Dermatoloji Derneği’nin cinsel yolla bulaşan hastalıkları araştıran veneroloji çalışma grubunun da başkanı olan Köse, “Cinsel yolla bulaşan hastalıkların ehemmiyeti çok bilinmiyor. Bu hastalıklar nasıl bulaşıyor, nasıl olur, bilgi eksikliği var” diyor.

Köse’ye göre “kişilerin kendine inanılmaz derecede güvenmesi” de kondom kullanımının düşük olmasının sebepleri arasında.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Kısmı Başkanı Prof. Dr. Ekin Bozkurt Şavk da bu hususların açık konuşulmadığı ülkelerde bu sonucun beklenen bir durum olduğunu söylüyor.

“Cinsel sağlık eğitimi en itibarlı üniversitelerin tıp fakültelerinde bile yok” diyen Şavk ekliyor:

“Doktor olma aşamasındaki şahısların bile temel cinsellikle ilgili bir şeyleri yanlış bildiğini görebiliyorum.”

Cinsel partner bulma imkanlarının çeşitlenmesi

Vajinal, anal ve oral seks sırasında kondom kullanılması, beden sıvıları aracılığıyla bulaşan hastalıklardan korunmakta kilit bir rol oynuyor.

İstanbul merkezli Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu da artan sifilis olaylarına dikkati çekerek inançlı cinsel davranışların geliştirilmesi durumunda bu hastalıklara karşı korunma sağlanabileceğini vurguluyor.

CİSÜ platformunun üyesi Pozitif Hayat Derneği’nin proje yöneticisi olan Canberk Harmancı, bu husus ile ilgili geçen yıl yaptığı basın açıklamasında uyuşturucu madde kullanımının kondom kullanımını olumsuz etkilediği ikazını yapmıştı.

Harmancı, “Kimyasal madde tesiri altında cinsellik tecrübeleri, otokontrol düzeneklerini zafiyete uğratarak kondom kullanımının terk edilmesine neden oluyor” demişti.

Harmancı’ya göre teknoloji ile insanların cinsel partner bulma imkanlarının çeşitlenmesi ve partner sayısının artması da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarla müsabaka ihtimalini artırıyor.

Diğer korunma yöntemleri

Bu hastalıkların riskini azaltmak için kondom kullanımı dışında takip edilmesi gereken öteki formüller de var.

İngiltere’nin sağlık sistemi NHS, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için bu hastalıklara karşı düzenli olarak test yapılması gerektiği ihtarında bulunuyor.

HPV (papilloma virüsü) ve Hepatit B virüslerine karşı aşı olmak da aktif korunma usulleri arasında sayılıyor.

Yine NHS’e göre enfeksiyonu tedbire emelli HIV ilaçları da korunma teknikleri arasında yer alıyor.

Bazı ülkelerde kondom ücretsiz dağıtılıyor.

Hamileliğe karşı yüzde 98 muhafaza sağlayan kondomlar, Türkiye’de de kimi sağlık kuruluşlarından bedelsiz temin edilebiliyor.

Ancak bu kuruluşların hangileri olduğu, bedelsiz kondom temininin nereden ve nasıl olabileceğine dair kamuya açık kaynak bulmak zor.

Bu yüzden Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği, Aile Sağlığı Merkezleri’nden kondom ve gebeliği önleyici hap temin edilmesi uygulamalarında yaşanan aksaklıkların giderilmesi daveti yapıyor.

‘Cinsel sağlık eğitimi küçük yaşta başlamalı’

NHS, cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı partnerlerin korunma prosedürleri hakkında konuşmasını öneriyor.

Prof. Dr. Ekin Bozkurt Şavk da çocukluktan beri cinsel sağlık ile ilgili eğitim verilmesinin bu hususları konuşmaya alışmakta önemli olduğunu vurguluyor.

Şavk, “Başka şahısla temas, alaka nasıl kurulur, derdim olursa nasıl anlatırım, hoşuma gitmeyen bir şey olursa bunu nasıl söylerim, cinsellikle ilgili kimi şeyleri nasıl konuşurum, ana sınıfından, çok daha küçük yaşlardan eğitime girmesi gereken şeyler” diyor.

Sağlık Bakanlığı’nın görevi

Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı bilinçlenmenin artırılması, Sağlık Bakanlığı’nın görev tarifleri arasında.

Doktorlar, bu alanda sağlıklı bilgilerin gereğince ve ayrıntılı bir şekilde paylaşılamamasından şikayetçi.

Cinsel sağlık konusunda daha çok araştırma yapılması, bu araştırmaların üniversitelerle paylaşılması ve çalıştaylar düzenlenmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Prof. Dr. Osman Köse, sağlıklı istatistikler toplandıktan sonra bu hastalıklara karşı strateji belirlenmesi gerektiğini söylüyor.

Prof. Dr. Ekin Bozkurt Şavk da, “Sağlıklı verilere sahip olmadığımız hastalıklar ile nasıl mücadele edeceğimizin stratejisini geliştirmek çok kolay değil” diyor.

Doktorlara göre cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı kamunun bütüncül bir siyaset izlemesi, bu hastalıklara karşı bilinçlendirmenin kamu spotları, reklamlar ve toplantılar yoluyla yapılması gerekiyor.

Şavk, bu hastalıkların tedavisiyle ilgili bir şablonun belirlemesinin de çok önemli olduğunu vurguluyor.

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.