Türkiye-Mısır ilişkilerinde normalleşme adımları: Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 yıl sonra Mısır’a gidiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Şubat’ta Mısır’a giderek Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile bir araya gelmesi planlanıyor. Bu ziyaret iki ülke arasındaki bağlantıların olağanlaşması için en üst seviye ziyaret olma özelliği taşıyacak. Ziyareti değerlendiren Prof. Dr. Bilal Sambur ‘iki ülkenin birbirlerine ihtiyacı var’ yorumunu yaptı.

Türkiye-Mısır ilişkilerinde normalleşme adımları: Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 yıl sonra Mısır’a gidiyor
Yayınlama: 06.02.2024
27
A+
A-

Türkiye ile Mısır ilişkileri 12 yıllık bir sürecin akabinde yeni bir boyuta evriliyor. 17-18 Kasım 2012 tarihinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk sefer Mısır’a gidecek. Bu ziyaret 12 yıllık süreçte iki ülke arasında yaşanan tansiyonlar sonrasında yeni bir sayfa olarak yorumlanıyor. Bir müddettir Türkiye ile Mısır ortasından atılan olağanla adımlarının zirve noktası manasını taşıyacak olan ziyaretin 14 Şubat’ta gerçekleşmesi planlanıyor.

Arap Baharı sonrası gelişmeler

Şubat 2011’de Mısır’ı da tesiri altın Arap Baharı ayaklanmaları sonrasında Mısır’da 29 yıl iktidar sürdüren Hüsnü Mübarek yönetimi sona erdi. Mübarek iktidarının sona ermesinin akabinde Mısır’da Müslüman Kardeşler çizgisindeki Özgürlük ve Adalet Partisi’nin iktidara geldi. Muhammed Mursi Mısır’ın da seçim ile iktidar gelen ilk cumhurbaşkanı oldu. Müslüman Kardeşler dönemi Türkiye-Mısır bağlantılarında çok önemli bir yakınlaşma yaşandı. 30 Eylül 2012’de Türkiye’yi ziyaret eden Mursi, burada yaptığı konuşmada, ülkesinin Türkiye ile işbirliğini desteklemeye yönelik isteğini dile getirdi. 17-18 Kasım 2012 tarihinde ise periyodun Başbakanı Erdoğan yanında 10 bakan ve işadamları ile birlikte Mısır’a gitti. Erdoğan’ın ziyaretinin akabinde 8 ay sonra Mısır’da bir darbe gerçekleşerek Mursi yönetimi sona erdi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi’nin gerçekleştirdiği darbe sonrasında ülke idaresine eline aldı.

Türkiye’den Mısır darbesine tepki

Mısır’da 3 Temmuz 2013’te gerçekleşen askeri darbe sonrasında iki ülke ilişkileri maslahatgüzar düzeyine indirildi. Mısır’daki darbe sonrasında devrin Başbakanı Erdoğan, Avrupa Birliği’ni Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin iktidardan devrilmesini ‘darbe’ diye niteleyemediği için eleştirerek “Dünyanın neresinde olursa olsun, seçimle gelmiş hangi iktidara karşı olursa olsun, darbeler berbattır. Ben şimdi batıya şaşıyorum. Batı hala bu olaya darbe diyememiştir” sözlerini kullanmıştı. Erdoğan darbe ile devrilen Mursi’nin yargılanması sürecinde ise “Benim için Mısır’ın cumhurbaşkanı darbeci Sisi değil, Mursidir” değerlendirmesini yapmıştı. Erdoğan Mursi’nin ölümü sürecinde de en sert tepki gösteren lider olmuştur.

Gerilim iç siyasette de gündeme geldi

Türkiye ile Mısır arasındaki tansiyon zaman zaman iç siyasetinin de gündemine geldi. 2019 seçimleri öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan “Rahmetli Muhammed Mursi’nin darbeyle devrilmesiyle söylenen sözleri hatırlayınız. Özellikle muhalefete yakın sosyal medya hesaplarından paylaşılan mesajları biliyoruz. Erdoğan’ın akıbetini Mursi’nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. Biz kefenimizi giyerek esasen bu yola çıktık. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz. Mursi mahkeme salonunda 20 dakika yerde çırpınıyor. Yetkililer Mursi’ye müdahale etmiyorlar, Mursi eceliyle değil, öldürülmüştür” ifadelerini kullanmıştı.

Normalleşme adımları

Mısır-Türkiye ilişkileri, iki ülke arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin 2021’in Mayıs ve Eylül aylarında birçok sefer yapılan “istikşafi görüşmelerde” Kahire ve Ankara idarelerinin olumlu yönde bir değişime varana kadar bu şekilde devam etti. Türkiye’den Mısır’a 2013’ten sonra bakanlar seviyesinde ilk ziyaret, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Haziran 2022’de İslam Kalkınma Bankası’nın yıllık toplantısına katılmak için Kahire’ye gitmesiyle gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısırlı mevkidaşı Sisi ile Kasım 2022’de dünya kupası kapsamında görüşmesi, iki ülke arasındaki istişare ve yakınlaşmayı tepeye taşıdı. Mısır Cumhurbaşkanlığı da bu görüşmeyi “ilişkilerin geliştirilmesinin başlangıcı” olarak niteledi.

12 yıl sonra en üst seviye ziyaret

İki ülke arasında başlayan olağanlaşma sürecinde en çok önemli dönüm noktası olarak değerlendiren ziyaretin 14 Şubat’ta gerçekleşmesi planlanıyor. İki ülke arasında 2013 yılından sonra bozulan münasebetlerin olağanlaşma sürecinde en üst seviye ziyaret olma özelliği taşıyacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır ziyareti çok önemli başlıkları içeriyor. Bilhassa Gazze krizi, Gazze’ye gidecek olan insanı yardımlar, Gazze’ye yönelik atakların sonlandırılması için atılacak adımlar ziyarete ele alınacak başlıklar arasında yer alıyor. Tekrar iki ülke arasında bağlantıların geliştirilmesi ve ticaret hacminin geliştirilmesi benzeri başlıklar da iki Cumhurbaşkanını ajandasında yer alacak hususlar arasında.

‘İki ülkenin birbirine ihtiyacı var’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 yıl aradan sonra Mısır’a gidecek olmasını Sputnik’e değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Bilal Sambur şu sözleri kullandı:

Mısır Türkiye ilişkileri, 2011 yılında Hüsnü Mübarek’in devrilmesi, Müslüman kardeşler ve Mursi’nin Mısır’da iktidara gelmesinden itibaren, çok tansiyonlu, çatışmalı ve krizlerle dolu bir süreci takip etti. Türkiye faal olarak Müslüman kardeşler ve Mursi idarenin destekçisi olarak sahneye çıktı. Mursi’yi deviren Sisi’nin iktidara gelmesine Türkiye çok sert tepki gösterdi. 12 yıllık süreçte iki ülke ilişkileri neredeyse sıfırlandı. Uluslararası istikrarlar, çıkarlar, yeni ortaya çıkan jeopolitik Türkiye ile Mısır’ı birbirine muhtaç hale getiriyor. Türkiye Doğu Akdeniz’de, Kuzey Afrika’da ve Orta Doğu’da siyasetlerini yürütmek için yalnız başına olmayacağını gördü ve Mısır’a ihtiyaç duyduğunu fark ettik. Türkiye’nin Suudi Arabistan ve diğer körfez ülkeleri ile bağlantılarını normalleştirmesi sonra Mısır ile de alakalarını olağanlaştırma ihtiyacı ortaya çıktı. Mısır’ın Arap dünyasının en güçlü ve en büyük ülkesi olduğu gerçeğini unutmamak lazım. Arap dünyasında, körfez ülkelerinde ve Orta Doğu’da Mısır olmadan hiçbir şey yapmak mümkün değil. Bundan ötürü da Türkiye ve Mısır birbirlerinin ehemmiyetin farkında. Cumhurbaşkanın ziyaretinin aslında Mısır’ın ve Türkiye’nin, gerek Gazze krizinde, gerek Doğu Akdeniz olayında, gerekse İran’ın gücünün Orta Doğu’da dengelenmesinde, gerekse de Batı ile olan bağlantılarda iki ülkenin birbirlerine olan karşılıklı ihtiyacı ve çıkarları sonucu gerçekleştiğini söylemek mümkün. Cumhurbaşkanın bu ziyaretini uluslararası münasebetlerde realist açıdan okumak lazım. Uluslararası münasebetlerin soğuk gerçekliği, çıkarların hiçbir şeye feda edilmemesi durumu iki ülkeyi geçen on iki yılda yaşananları geride bırakıp, tekrar münasebet kurmak, tekrar ortadaki buzları eritmek teşebbüsü olarak kıymetlendirmek mümkün.

‘Türkiye, Batı’ya karşı elini kuvvetlendirmek istiyor’

Türkiye’nin dış siyasette atmış olduğu adımları da değerlendiren Sambur “Türkiye Rusya, İran, Çin benzeri ülkelerle alakalarını en üst seviyeye çıkarmaya uğraş gösteren bir siyaset izliyor. Türkiye’nin izlediği bu siyaset, Batı’da, Avrupa ve ABD’de korku ile takip ediliyor. Türkiye aslında bu Rusya, İran ve Çin ile kurduğu yakınlaşmayı, Mısır ile de gerçekleştirerek, elini Batı’ya karşı daha da güçlü hale getirmek istiyor. Zira Mısır ile ilişkileri kopuk bir Türkiye, Batı’da kendi elini daha zayıf hissediyor. Türkiye, Rusya ve İran ile güçlü ilişkiler kurarken bu halkaya Mısır’ı da dahil ederek elini daha da güçlendireceği şeklinde yeni bir niyet ile hareket ediyor olabilir” tabirlerini kullandı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.