Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) Genel Kurulu’nda konuşan TBB Başkanı Alparslan Çakar, son bir yılda TL mevduatın hissesinin 17 puan artarak yüzde 50’yi aştığını söyledi. Düşük enflasyon sürecine inandıklarını dile getiren Çakar, bankacılık…
Türkiye Banklar Birliği’nin 67. Genel Şura Toplantısı’nda konuşan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alparslan Çakar, “TL finansal araçlara yönelik ilgi artışı ve enflasyon görmeye başladığımız düşüş, iktisattaki güzelleşmeyi ortaya koyuyor” dedi.
Bankacılık kesiminin yurt dışından sağladığı kaynakların hızlanarak arttığını dile getiren Çakar, “Düşük enflasyon periyoduna erişeceğimize inanıyor ve kendimizi buna hazırlıyoruz. OVP’nin çalıştığını, çıktılarının gayeler doğrultusunda olduğunu görüyoruz. Uygulanan programa ilişkin atılan adımlarda öncelikli ve çok önemli değişiklik para siyasetinde olmuştur. Para siyaseti fiyat istikrarını sağlamaya odaklıdır, TL’ye olan inancın artmasını desteklemektedir.
İlk yarı sonunda, TL finansal araçlara yönelik ilgi artışı ve enflasyonda görmeye başladığımız düşüş, iktisattaki güzelleşmeyi ortaya koymaktadır” diye konuştu.
Bir yandan cari açığın düşmesi bir yandan da sermaye girişlerinin hızlanması sayesinde rezervlerde olumlu bir trendin yakalandığını dile getiren Çakar, “Swap süreçleri de dikkate alındığında net rezervler 2023 Haziran döneminde -37 milyar dolardan, bu yılın ilk yarısının sonunda 15 milyar dolara yükselmiştir. Aynı devirde, rezervlerin kısa vadeli dış borçları karşılama oranı 14 puan artarak yüzde 104 olmuştur” dedi.
Bankalar programa her türlü takviyesi verdi
Bankacılık kesiminin, uygulanmakta olan ekonomik programa her türlü takviyesi verdiğine dikkat çeken Çakar, bankaların para siyaseti çıktılarını, aracılık işlevlerinin gereği olarak mevduat ve kredi piyasalarına doğru bir şekilde aktardığını belirtti.
Yabancı para mevduattan TL mevduata geçişin hızlandığını aktaran Çakar, “DDM ve KKM de dahil edildiğinde yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki hissesi azalmıştır. 2024 Haziran itibarıyla, son bir yılda, DDM ve KKM hariç standart TL mevduatın hissesi 17 puan artarak yüzde 50’ye yükselmiştir” diye konuştu.
Bankacılık kesiminin yurt dışından sağladığı kaynaklar hızlanarak arttı
Başta sermaye gibi krediler olmak üzere, bankacılık kesiminin yurt dışından sağladığı kaynaklar hızlanarak arttığına dikkat çeken Çakar, esasen bankaların yurt dışından borçlanma kanallarının çoğu zaman açık kaldığını, bu kredilerin son bir yılda yüzde 24 oranında artarak, 140 milyar doları aştığını dile getirdi.
Çakar, “Bu basamakta, uluslararası piyasalarla olan bağlantılarımızın daha da gelişmesine olumlu katkı yapacak olan “gri listeden” çıkış kararını memnuniyetle karşılaşıyoruz. Bankalar olarak suç gelirleriyle mücadelede uluslararası normlarla tam ahenk içinde çalışarak güçlü bir paydaş olmayı sürdüreceğiz” dedi.
Kredi büyümesi Haziran itibarıyla yüzde 38 oldu
Çakar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bankacılık sektörü kredileri uygulanmakta olan sıkı para siyaseti çerçevesinde şekillenmektedir. Bu çerçevede, Haziran itibarıyla 12 aylık kredi büyümesi yüzde 38 olmuştur. Artış suratı ticari kredilerde yüzde 36, kişisel kredilerde ise yüzde 47’dir. Son devirde ivme kazanmış olan yabancı para cinsinden krediler; artık Merkez Bankası tarafından uygulamaya alınan aylık yüzde 2’lik büyüme hududu çerçevesinde şekillenmektedir.
Krediler istikrarlı bir dağılıma sahip. Kredilerin yüzde 77’si ticari, 23’ü kişisel kredilerden oluşmaktadır. KOBİ kredilerinin hissesi ise yüzde 27 seviyesinde.
Ticari kredilerin kesimler arasındaki dağılımı geniş bir yelpazeye sahiptir. İmalat sanayiinin hissesi yüzde 31’dir ve artmaktadır. Benzer şekilde, öncelikli dallarımız arasında olan tarım bölümüne kullandırılan kredilerin toplam içindeki hissesi da yükselmektedir. Hükümetimizin ekonomi siyaseti önceliklerine uygun olarak, kredilerin daha çok yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata kullandırılmasından ötürü memnuniyet duyuyoruz.
Kredi riski makul bir seviyededir. Tahsili gecikmiş alacak oranı yatay bir seyir izlemektedir. Ferdi kredilerde, bilhassa ihtiyaç kredileri ve kredi kartlarında öngörülerimize paralel ölçülü bir artış olmakla birlikte, oran makul ve yönetilebilir seviyededir.
Bankacılık sektörü ihtiyatlı bir karşılık siyasetine sahiptir. Özel ve genel karşılık oranları riskleri karşılayabilecek düzeydedir.
Mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarında, yeniden yapılandırılan kredilerin toplam kredilere oranı 2024 Mart itibarıyla yüzde 4,3 seviyesindedir.
Bu basamakta, finansal yeniden yapılandırma düzenlemesinin uzatılmasındaki katkınızdan ötürü teşekkür etmek istiyorum. Düzenleme, nakit akışları süreksiz olarak bozulduğu için edimlerini yerine getirmekte zorlanan fakat borçlarını ödemeye niyetli olan işletmelerin kredilerinin yapılandırılmasına ve bankaların da bilançolarının daha rasyonel yönetilmesine fırsat vermektedir.
Sayın Bakanım,
Para politikasının aktifliğinin artmasıyla birlikte makro ihtiyati kural setinin sadeleşmesine ilişkin atılan adımları çok önemli buluyoruz. Kaynakların daha verimli kullanılmasına yönelik olarak menkul değer tesisi uygulanmasının kaldırılmasını ve ticari kredilerde erken kapama fiyatlarının yeniden düzenlenmesini olumlu kıymetlendiriyoruz. Erken kapama fiyatında yapılan değişiklik kredi riskinin daha iyi yönetilmesine, kredilerin doğru fiyatlanmasına ve vadelerinin uzamasına fırsat sağlayacaktır.”