Milliyet yazarı Belma Akçura: Dayanışma kültürü neden sınıfsal ayrımcılığa dönüşüyor?
Milliyet yazarı Belma Akçura, yaşanan felaketler sonrasında toplumun farklı kesitlerinin mağduriyetine yönelik yansıları karşılaştırarak, yüksek gelir düzeyine sahip mağdurlara gösterilen empati eksikliğinin aslında sınıfsal bir ayrımcılık olduğunu söyledi.
Akçura, bugünkü köşesinde, Kartalkaya’da meydana gelen otel yangını üzerinden toplumun felaketlere tepki verme biçimini ve bu reaksiyonun sınıfsal önyargılarla nasıl şekillendiğini ele aldı. Türkiye’de yaşanan her büyük felakette hep tekrar eden “ihmaller zincirinin” olağanlaştığını ve kimsenin sorumluluk almamasının artık şaşırtan karşılanmadığını vurguladı.
Yangında hayatını kaybedenlere rağmen, yakın otelde tatiline devam eden ya da sosyal medyada mağdurlara yönelik küçümseyici sözler kullanan bölümleri örnek göstererek, bu durumun “empati yoksunluğuna” ve “sınıfsal öfkeye” işaret ettiğini belirtti. Benzer bir tabloyu ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki orman yangınlarında da gördüğünü söyleyen Akçura, ünlü ve varlıklı bireylerin acısının “hak edilmediğini” düşünen bir bakış açısının benimsendiğini anlattı.
Farklı coğrafyalarda gözlenen bu reaksiyonların toplumların “mağduriyet hiyerarşisi” yarattığına dikkat çeken Akçura, yüksek hayat standartlarına sahip bireylerin mağduriyetinin her zamangörmezden gelindiğini ifade etti.
İlgili kısımda şöyle yazdı:
“Türkiye’deki ve ABD’deki bu iki farklı felaket, farklı coğrafyalardan aynı insani kırılganlığı ortaya koyuyor:
Maddi ve sınıfsal ayrımlarla diğerlerinin acısına duyarsızlaşma…
Yani dünyanın neresinde olursa olsun toplumlar, mağdurlar arasında bir hiyerarşi yaratmaya meyilli.
Kayak tatili yapan yahut ömür standartları yüksek olan insanların yaşadıkları acı trajediye hak kazanmayı engelleyen bir bariyere dönüştürülüyor.
Bu sınıfsal anlayış yalnızca ferdi ahlaki bir yozlaşmayı değil, sınıfsal çatışmanın duygusal dünyamızı nasıl şekillendirdiğini de gösteriyor.”
Yazının tamamını okumak için .
Şans ve ruh burcunuzu biliyor musunuz? | ‘Kısmet ve Niyet’in yazarı Hakan Kırkoğlu anlatıyor |