Kurtulmuş açıkladı: Haniye’yi TBMM’ye davet edecektik, planımızdan 6 st sonra şehadet haberi geldi

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Planladığımız şuydu, Sayın Abbas, Devlet Başkanı olduğu için buraya gelecek, aynı gün Haniye de Sayın Cumhurbaşkanımız da gelecekti, locadan toplantıyı izleyecekti. Bunları Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ettik. Hatta Sayın Haniye’yi bu salonda Gazze olanları anlatması için davet edecektik. Fakat planlamalarımızdan 5-6 st sonra Haniye’nin şehadet haberi geldi” dedi. Kurtulmuş, CHP’nin Can Atalay için yeniden olağanüstü toplantı davetiyle ilgili soruya ise “Bana gelen bir toplantı talebi yok” karşılığı verdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, gündeme dair soruları yanıtladı. Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’a konuşan Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları şöyle:

Mahmud Abbas’ın Türkiye’yi ziyareti

“Hem Türkiye tarihi için hem de TBMM tarihi için Mahmut Abbas‘ın gelip burada konuşma yaptığı gün fevkalede çok önemli bir gündür. Tabi bu kolay olmadı. Oldukça bir hazırlık dönemi vardı. Biz Netanyahu’nun konuşacağı haberini aldım, bendeniz 12 gün önce Sayın Abbas’a resmi davet yazısını yazdım. Fikrimiz aynı gün konuşturmaktı. Ama onun sağlık nedenleri nedeniyle o gün buraya gelmesi mümkün olmadı.

Planladığımız şuydu, Sayın Abbas, Devlet Başkanı olduğu için buraya gelecek, aynı gün Haniye de Sayın Cumhurbaşkanımız da gelecekti, locadan toplantıyı izleyecekti. Bunları Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ettik. Hatta Sayın Haniye’yi bu salonda Gazze olanları anlatması için davet edecektik. Fakat planlamalarımızdan 5-6 st sonra Haniye’nin şehadet haberi geldi.

Sayın Abbas tarihi bir konuşma yaptı. TBMM topyekun Türkiye siyasetinin Filistin davasının arkasında durduğunu göstermiş olduk. Aslında bu toplantıdan önce de 7 Ekim Olayları’ndan bu yana TBMM 4 defa ortak hassaslığını ortaya koydu. Bunlardan iki adedinde partilerin grup başkan vekillerinin imzasıyla ortak bir lisanla bildiriler konuldu.

Bunlardan biri 9 Ekimde biri de Şifa Hastanesinin bombalandığı akşam Meclis oturumdayken, oturumu kesti ve bütün gruplar ortak imza ile o katliamı kınadılar. İki sefer de başkanlık tezkeresi olarak Meclise gönderdiğimiz metin okundu ve o metin yine oy birliği ile kabul edilmiş oldu.

Ayrıca Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanının yargılaması sürecinde Meclisten 3 arkadaşımızı görevlendirdik, onlar da her safhasında bu mahkeme süreçlerine dahil oldular. Bu başvuruların yapılmasında Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndaki arkadaşlarla birlikte bizim milletvekili arkadaşlarımızın çok büyük katkıları oldu.

Sadece AK Parti sıralarından değil öteki sıralardan da, öbür partilerden arkadaşların kalktığı da oldu. Hele hele kimi noktalarda herkesin ayağa kalktığı oldu. Mahmut Abbas’ın bilhassa son kısımdaki eksiksiz vurguları karşısında bütün milletvekillerinin ayağa kalktığını gördük. Gerçekten ortak tepkinin gösterildiği anlardan birisiydi.

Hamas Meclis’e davet edildi mi?

İsmail Haniye suikastı olmasaydı, Haniye davet edilecek ve burada olacaktı. Buradaki ince ayar şudur. Sayın Abbas kabul edilmiş resmi devlet başkanı olduğu için Meclis’in kürsüsünden konuşacak, şayet takdir o denli olsaydı Sayın rahmetli Haniye’de locadan Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte milletvekillerimizin oturumunu izleyecekti.

Bizim muhattabımız Filistin halkının tamamıdır. Biz tam manasıyla özgür bir Filistin devleti kurulana kadar tüm Filistinli kardeşlerimizle bu mücadelenin yanında olacağız. bundan ötürü Filistin’e yapılacak en büyük kötülük Filistinli gruplar arasındaki ayrışma yapmaktır yahut bir şekilde taraf tutmaktır. Düşünün en üst perdeden Cumhurbaşkanımız ‘Hamas bizim için bir terör örgütü değildir, özgürlük uğraşı veren mücahit topluluğudur. Siyasi manada da en büyük takviyesi veren ülkelerden birisi Türkiye. Ama mesele ne Hamas ne de El Fetihtir. Tüm bunların üstünde bütün Filistin halkının bir araya gelmesini sağlayacak ve Filistinin özgürlük çabasını sonuna kadar muvaffakiyete götürmek için dayanışmayı sağlayacak bir ruhun ortaya konulmasıdır. Türkiye başından beri bunu sağlıyor. Filistin’in direnişinde her bir topluluğa destek sağlıyor.

Filistin’e ziyaret

Meselenin başından beri hep bu teklifler geldi, grup olarak gidelim parlamento heyeti olarak gidelim diye. Sonuçta en manalı şekilde Filistin halkının yanında nasıl durduğumuzu gösterirsek o uğraşın içerisinde oluruz. Bunların hepsi planlama problemi, fırsat sorunu. Hepimiz yarın sabah Gazze topraklarına gitmek isteriz, hepimiz Filistine en yakın takviyesi vermek isteriz ama sonuçta nasıl sonuç alacağız bunu hesaplayarak, anlayarak gitmek lazım.”