İzmir’in su ihtiyacının yüzde 45’ini karşılayan Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 1!

Kuraklığın pençesindeki İzmir’de tablo alarm veriyor. Kentin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı neredeyse tamamen kurudu. Barajın aktif doluluk oranı yüzde 1,5’e kadar düştü. Uzmanlar, yağmur suyu hasadının yapılmaması ve tarımda hâlâ ilkel sulama yöntemlerinin kullanılmasının devam etmesi halinde, 2026’da İzmir’i “çok daha ağır bir tablo”nun beklediği uyarısında bulunuyor.

Su çekildi, zemin çölleşti

Ege Bölgesi ve İzmir, 2025 boyunca yağış miktarı açısından beklentilerin altında kaldı. Sıcaklık artışıyla birlikte artan içme suyu tüketimi, bahçe sulama ve araç yıkama gibi ikincil kullanımlar da kentin kaynaklarını kuruttu.

Tahtalı Barajı havzasında suyun çekildiği alanlar artık kurak bir çölü andırıyor. Haber Global’de yer alan habere göre toprak derin çatlaklarla kaplı; eskiden kuşların konakladığı göletler tamamen kurumuş durumda. Kıyı çizgisi yüzlerce metre geri çekilirken, baraj çevresi susuzluk krizinin simgesi haline geldi.

“Kuraklık değil, plansızlık sorunu”

İZSU verilerine göre, Tahtalı Barajı’ndaki su miktarı son on yılın en düşük seviyesinde. 2024 başında yüzde 40 olan doluluk oranı bir yılda yüzde 1’e geriledi.

Uzmanlar, yaşananın yalnızca kuraklıktan kaynaklanmadığını belirtiyor: Plansız kentleşme, kontrolsüz yer altı su çekimi ve tarımsal sulamadaki verimsizlik de tabloyu ağırlaştırıyor.

Yağış yüzde 38 azaldı

İklim bilimciler, Ege’nin Türkiye’de küresel ısınmayı en sert yaşayan bölge haline geldiğini söylüyor. Meteoroloji verilerine göre İzmir’de 2025 yılı yağış ortalaması, uzun yıllar ortalamasının yüzde 38 altında kaldı.

Kış aylarında beklenen kar yağışlarının gerçekleşmemesi barajları ve yer altı sularını besleyemedi. Yaz başından itibaren kentin su rezervleri kritik seviyelere indi.

Kişi başı tüketim 200 litreyi aştı

İZSU yetkilileri su tasarrufu çağrılarını sıklaştırsa da, nüfus artışı ve kontrolsüz kullanım tabloyu değiştiremiyor. Yaz aylarında kıyı bölgelerinde kişi başı günlük su tüketimi 200 litreyi aştı.

Oysa sürdürülebilir bir seviye için bu miktarın 130 litreyi geçmemesi gerekiyor. Barajlardaki azalmayla birlikte İzmir’in içme suyunun yaklaşık yüzde 95’i artık yer altı kuyularından sağlanıyor.

Tuzlanma ve verim kaybı kapıda

Uzmanlar, özellikle Seferihisar, Menderes ve Torbalı hattında tuzlanma tehlikesinin başladığını belirtiyor. Tarımsal sulama için açılan binlerce ruhsatsız kuyu, hem yer altı suyunu çekiyor hem de ekosistemin dengesini bozuyor.

Ziraat mühendisleri, topraktaki tuz oranı arttıkça Ege’nin karakteristik ürünleri olan zeytin, incir ve üzümün ciddi risk altına girdiğini söylüyor.