“Böyle mi olmalıydı?”
Karar yazarı Fehmi Koru, cezaevlerindeki tutuklu sayısına dikkat çektiği yazısında “AK Partinin iktidara geldiği 2003 yılı başında cezaevlerinde 59 bin 429 tutuklu ve hükümlü vardı. Nüfustaki artış da göz önünde tutularak hesaplandığında, 23 yıllık AK Parti iktidarında, cezaevleri nüfusunun yüzde 570 arttığı görülüyor,” dedi. Koru, “Vaktiyle, kendileri, yakınları ya da sevdikleri cezaevlerine düşmüş bir takım ülkeyi yönetiyor, ama bölümlerinde cezaevleri tıklım tıklım. Bu türlü mi olmalıydı?” diye sordu.
Vaktiyle suç olmayan aksiyonların şimdilerde suç sayıldığına dikkat çeken Koru, şöyle yazdı:
“Hayati sağlık sorunu olduğu halde Mahir Polat‘ın ısrarla cezaevinde tutulmak istenmesinin nedeni ne?
Devlet ismine DEM ile süreç yürütülürken, Selahattin Demirtaş‘ın, DEM’li politikler ve belediye liderlerinin cezaevlerinde tutulması, ‘kent uzlaşısı’ yüzünden Ekrem İmamoğlu ile İstanbul’un CHP’li ilçe belediye liderlerinin suçlanması ne alaka?
Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ bildirilerini silemesin ya da kaçamasın diye mi mahpusta tutuluyor?
Cezaevlerine yenilerini katmak yerine ne için olduğunu bilmeden tutulan siyasi kimlikli bireylerin cezaevlerinden çıkartılması neden düşünülmez?
Vaktiyle, kendileri, yakınları ya da sevdikleri cezaevlerine düşmüş bir takım ülkeyi yönetiyor, ama periyotlarında cezaevleri tıklım tıklım.
Böyle mi olmalıydı?”
Yazının tamamı için .