Fehmi Koru: CHP’nin hamlelerine AK Parti’den karşı-hamle bekleyen dostumun sorusunu cevapsız bırakamadım

“AK Parti’nin uyarılmayı hak edecek hale gelmesini hızlandıran MHP ile kurduğu ortaklıktır”

Fehmi Koru: CHP’nin hamlelerine AK Parti’den karşı-hamle bekleyen dostumun sorusunu cevapsız bırakamadım
Yayınlama: 12.05.2024
2
A+
A-

Fehmi Koru*

Epey oluyor; iktidarın iki ortağına da yakın bir TV kanalının ana haber bültenine tesadüfen takılınca, işittiklerim beni şaşırtmıştı. Haberleri uzman biçimde sunan gazeteci alttan alta tenkitlerde bulunmaktaydı.

Kendime kendime “Hayrola, ne oluyor?” diye mırıldandığımı ve yanımdakilere dönüp haberin sunucusuna ömür biçtiğimi hatırlıyorum.

Nitekim beklediğim oldu. Kanal o sunucuya kapıyı gösterdi.

Eski olay nereden aklıma geldi, anlatayım.

Bir dostum, hem de siyaseti en yakından izleyen bir dost, son yazılarım üstüne bana bir soru yöneltti: “Seçim sonrası siyasi hayatını belirleyecek ilk hamleyi Özgür Özel’in yaptığını söylüyorsun, hatta ‘ilk raundun galibi CHP’ diye şimdiden ilan da ettin. Diyelim, tespitin doğru. Pekala, bu gelişme AK Parti’de nasıl görünüyor; karşı-hamle gelir mi, gelirse ne olur?”

Çok şıklı bir soru bu; aynı dolulukta karşılığı da hak ediyor.

Özgür Özel’in iktidar partilerinin genel liderleriyle el sıkışmak istemesi ve bu isteği gerçekleşince, atılımını ‘normalleşme’ ismini verdiği bir çerçeveye oturtması, görebildiğim kadarıyla, AK Parti’nin merkez takımı tarafından tam anlaşılamadı.

Anlayamamış ve şaşırmış durumdalar.

Yakın etrafın bu ilk atağın AK Parti’nin işine yarayacağı yolundaki acil değerlendirmeleri, yönetimi rahatlatmış görünüyor.

Zaten ben de bu manzaraya bakarak ilk raundu CHP’nin önde bitirdiğini yazdım.

AK Parti’yi içinden tanıyan ve elinde kalem tutanlar arasında olanı doğru değerlendirenler de var ve sayıları da az değil.

Son bir-iki günden bilhassa seçtiğim iki yazıya bu gözle bakalım isterseniz.

İlk yazı Yeni Şafak gazetesinden. Yazarı bir dönem AK Parti’de milletvekilliği yapmıştı ve son görevi de dış ilgilerden ve insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığıydı. Wikipedia şu anda de Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı olduğu bilgisini veriyor muharririn.

Yasin Aktay’ın yazısının şu başlığı bile anlayan için alarm işareti sayılabilir: “AK Parti’deki ‘kan ve ruh kaybı’ nasıl telafi edilebilir?”

AK Parti’de ‘içeriden’ tenkit yapmak epey zor, bunu biliyoruz. Müellif da o sebeple, söyleyeceğini yazıya karar cümleleriyle dökmek yerine, soru sorarak aynı sona varmayı tercih etmiş…

Okuyalım:

“AK Parti yola ne için çıkmıştı, nereye vardı? Kimlerle yola çıkmıştı, kimlerle devam ediyor? Türkiye’yi yöneten vesayet odaklarına karşı bir halk hareketi olarak ortaya çıkan AK Parti o vesayet etraflarıyla, ideolojileriyle, Kemalizm’le hesaplaşmak yerine son kulvarda uzlaşmayı mı tercih etti?”

Yazıda lakin partililerin anlayacağı ve ağızlarında yavan bir tad bırakabilecek satırlar az değil. CHP’ye ve genel başkanı Özgür Özel’e takdirkâr cümleler sözgelimi. Yazı bütünüyle okunmayı hak ediyor. [Aynı muharririn okunmaya değer bir takip yazısı da var.]

İkinci yazı ise, AK Parti’ye destekleyici gazetelerin kılavuz gemisi sayılabilecek Sabah’ta çıktı. Yazarı AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yurtdışı seyahatlerinde kendisine daima refakat eden gazetecilerden Okan Müderrisoğlu.

Önce Özgür Özel CHP’si değerlendirmesini okuyalım muharririn:

“CHP’nin siyasal kredi ile kazandığı seçmeni elde tutma ve daha geniş tabana açılma arayışının, iyi ambalajlanmış bir özeti ile karşı karşıyayız. / İdeolojik kamplara sıkışmak ya da toplumsal kırılmalara takılmak yerine esnek politik yaklaşımlar sergilemek hiç de üzücü fikir değil. Bilindik CHP telaffuzunu ve sistemini arka plâna iten, farklı toplum kısımlarının temel sorunlarına odaklanmayı önceleyen bu model gerek muhalefet gerekse iktidar için yeni bir durumu ifade ediyor.”

Şimdi de AK Parti’ye bakış:

“Yenilenme ve değişim beklentisini tam olarak karşılama, yeni sosyolojiye ahenk, bölgesel ve global riskleri okuma ve siyaset geliştirme mahareti test edilecek. AK Parti bakımından çok önemli ve öncelikli olan konu, seçmenle gönül birlikteliğini yeniden inşa etme ve gelecek tasavvurunda ortaklaşmaktan geçiyor. Bu tabanın üstüne; ekonomik güzelleşme, yeni anayasa, yargı ıslahatı, genç siyasetler birer kat olarak çıkılabilir.”

Müderrisoğlu, yazısını, “Bir-iki yıla kalmaz tetiklenecek erken seçim senaryosu” beklentisiyle bitirmiş.

Her iki muharrir da yazılarının bütününü okursanız göreceksiniz, aslında AK Parti idaresini -hatta direkt genel başkan Tayyip Erdoğan’ı- seçim sonrasında yeterlice görünür hale gelen CHP siyasi tehdidi konusunda uyarmaya çalışıyorlar.

Uyarıları işe fayda mı?

Bu ikazlara kulak verilse ve açık-kapalı tenkitler üzerinde durulsa bile, AK Parti’nin kendisine çeki düzen vermesi o kadar kolay değil.

AK Parti’nin uyarılmayı hak edecek hale gelmesini hızlandıran MHP ile kurduğu iştiraktir.

MHP’ye muhtaç AK Parti ve yakın etrafından gelen tenkitler ile tavsiyeler MHP duvarına çarpacaktır.

Umarım, dostça tavsiye sahibi yazarlar aynı gazetelerde aynı minvalde yazmaya devam ederler…

*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.