“Bence her şeye karşın değişti Türkiye”
Fehmi Koru*
Son 24 sttir ülkemiz siyasi etraflarında en çok kullanılan sözcük hangisidir?
Evet, bildiniz: Darbe sözcüğü…
Ayhan Bora Kaplan isimli ‘suç örgütü lideri’ savına muhatap birinin yargı önüne çıkarılmasına az kala, onun sağ kolu Serdar Sertçelik’in kaçtığı yurtdışından başlattığı salvolu görüntülerden, bir kere daha meskenlere girdi o sözcük…
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli de, partilileri önünde konuşurken, 15 Temmuz’a atıfta bulunarak ele aldı aynı konuyu…
Dün bir baktım çabucak herkes aynı sözcüğü kullanıp duruyor…
Başından, birine ‘post-modern’ sıfatı eklenmiş birkaç askeri müdahale ile biri denenmiş, sayısı bilinmeyen pek çok denenmemiş darbe teşebbüsü yaşanmış bir ülkeyiz ve dört polis, günümüzde, darbe yapmaya kalkışmakla suçlanabiliyor.
Gerçekten mi?
Olana konulacak isim lakin ‘kumpas’ olabilir.
Kumpas konusunda da tecrübeli bir ülkeyiz ve yaşanana bu sözcüğü yakıştırmak en doğrusu…
Olayın kumpas olduğu kesin de, kimin kime kumpası olduğu pek bariz değil.
Gözaltına alınan dört polis mi evvelden aynı misyonları üstlenmiş polislere karşı kumpas kurmuş oluyor, yoksa eskiler mi Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yapan takıma?
Kumpasın bir tarafında siyasi kimlikli birileri de var mı?
Daha da çok önemli soru şu: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ne olduğunu öğrenmek hedefiyle, görüşlerine başvurmak için, MİT başkanı ile adalet bakanını Külliye’ye çağırma ihtiyacı duyduğu bir gelişme hakkında, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli herkesten önce bilgi sahibi olup keskin sözler nasıl kullanabiliyor?
Yukarıdaki soruyu kendi kendime sorarken, yaklaşık bir yıl önce -Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci çeşidinin gerçekleştiği 28 Mayıs 2023 tarihinde- MHP başkanının paylaştığı ve o zaman anlamakta zorlandığım için bir yere kaydetme ihtiyacı duyduğum cümle aklıma geldi.
O cümle şu: “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, inşallah Türkiye değişmez.”
Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimle bayağı değişti.
MHP’nin küçük ortağı olduğu Cumhur İttifakı’nın oyu yüzde 40’a, büyük ortak da CHP’nin akabinde ikinci pozisyona düştü.
Siyasetin istikrarı değişti.
CHP de değişti.
Daha doğrusu, CHP 31 Mart seçimi öncesinde değişti. CHPliler kurultaylarında Kemal Kılıçdaroğlu yerine yeni bir ismi genel başkan seçtiler…
Özgür Özel’i…
Yeni genel başkan Özel de, CHP’nin birinci çıktığı ve esasen elinde olan İstanbul ve Ankara’nın da aralarında bulunduğu büyükşehirlere yenilerini ekleyerek, 400’den fazla il, ilçe ve beldede yerel iktidara eriştiği seçimin sonrasında, alışılmışın dışında bir yaklaşım sergilemeye başladı.
AK Parti’yi ve MHP’yi ziyaret etti, Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli ile el sıkıştı Özel.
‘Normalleşme’ sözcüğü eşliğinde siyasete yeni bir üslup getirme eforuna girdi.
Eskiden CHPlilerin hiç ilgi duymayacağı tipten bahislerle direkt ilgilenmeye de başladı Özgür Özel.
Ülkü Ocakları eski genel liderlerinden Sinan Ateş’in uğradığı suikastı yakın takibine alması gibi…
Partisinin klasik savunucularını şaşırtma değerine, kimi CHPli belediye liderlerinin Arapça tabelalara müsamahasızlıklarına karşı çıkmak gibi…
Yeni belediye başkanlarını aile fertleri ve yakınlarını göreve getirmemeye zorlamak ve bu yanlışlığa girişenlerin vazgeçmelerini sağlamak gibi…
Hatta, AK Parti içerisinde bir kümenin seçim başarısızlığına MHP ile birlikteliğin sebep olduğu tespitiyle iştirakin bozulmasını istedikleri konuşulmaya başlandı.
Bir yıl evvelki “İnşallah Türkiye değişmez” duası tutmamışa benziyor Devlet Bahçeli’nin…
Dört polisin AK Parti’ye darbeye kalkıştığı argümanının, ‘darbe’ sözcüğü eşliğinde, tam bu sırada, ortaya atılması, Türkiye’nin hiç değişmediği, hala bildiğimiz o eski Türkiye olmaya devam ettiği imajını veriyor mu?
Bence her şeye karşın değişti Türkiye.
Zaten o sebeple bu kumpasın da altından kalkılacaktır.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.