Euro Bölgesi’nde kredi koşulları sıkılaşıyor

Avrupa Merkez Bankasının (AMB) Euro Bölgesi’nde 155 bankanın katıldığı “Banka Kredi Anketi” sonuçlarına ilişkin bir rapor yayımladı.

Geçen yılın son çeyreğini kapsayan raporda, Euro Bölgesi’nde bankaların son çeyrekte firmalara kredi kurallarını sıkılaştırırken, hane halkına konut kredi koşullarını değiştirdiği ve bu yılın ilk çeyreğinde sıkılaştırmaya devam edeceği kaydedildi.

AMB’nin raporunda, “Bu, 2023’ün üçüncü çeyreğinden bu yana en bariz net sıkılaştırma. Bu durum, ekonomik görünümle ilgili algılanan risklerin artması ve bankaların risk toleransının azalmasından kaynaklandı. Bu da temel olarak siyasi belirsizliğin arttığı bir ortamda Almanya ve Fransa’daki bankalardan kaynaklanırken, İtalya’da kredi standartları gevşedi” sözleri yer aldı.

Geçen yılın son çeyreğinde bankaların konut kredi şartlarını değiştirmediği belirtilen raporda, yılın ilk çeyreğinde bu kredilere talebin artmasının ve kredi şartların hafif sıkılaştırılmasının beklendiği bildirildi.

AMB raporuna göre, genel olarak şirketlerin kredi talebi 2024’ün son çeyreğinde zayıf kaldı. Bu da bilhassa sanayi benzeri birtakım yatırım ağır kesimlerde devam eden zayıf ekonomik durumu yansıttı. Şirketlerin kredi talebinin mevcut ilk çeyrekte büyük ölçüde değişmeden kalması da bekleniyor.

“Trump tesiri hissedilmeye başladı”

Hamburg Ticaret Bankası Başekonomisti Cyrus de la Rubia, hususa ilişkin değerlendirmesinde, “Euro Bölgesi bankaları kredi verme konusunda açıkça daha temkinli hale geliyor. Bu kısmen, algılanan riski artıran ve ekonomik görünümü bulanıklaştıran Trump tesirinden kaynaklanıyor olabilir” tabirlerini kullandı.

ING Bank Euro Bölgesi kıdemli ekonomistlerinden Bert Colijn de kredi talebindeki hafif toparlanmanın daha güçlü bir yatırım büyümesine yol açmayacağını dile getirdi.

Colijn, “Küresel risklere ilişkin kaygılar arttıkça şirketler için kredi şartları sıkılaştı, lakin kredi talebi hala ihtiyatlı bir şekilde genişliyor. Sonuç olarak, atılımlar önümüzdeki aylarda yatırımlarda manalı bir artış beklemek için çok küçük ve mevcut yatırım şartları çok cazip değil. Bundan Ötürü imalat kesimindeki düşük kapasite kullanım oranları ve ekonomik belirsizlik, Euro Bölgesi’ndeki kısa vadeli yatırım potansiyeli üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir“ değerlendirmesinde bulundu.