Barış Terkoğlu: İskenderun’da şehit olan askerlerde zehirlenme bulgusu yok, sıcak çarpması kuvvetli olasılık
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu bugünkü köşesinde, İskenderun’daki deniz er eğitim alayında iki askerin şehit olduğu olayın detaylarını aktardı. Hayatta kalan askerlerin anlatımlarına göre saatlerce güneş altında tutuldukları, su içmelerine izin verilmediği ve sağlık raporlarının dikkate alınmadığı belirtildi. Terkoğlu, askeri kaynakların verdiği bilgilere dayanarak olayın denetim eksikliklerinden ve keyfi uygulamalardan kaynaklanmış olabileceğine dikkat çekti.
Yazısında ayrıca şehit askerlerin hastaneye getirildiklerinde yapılan tahlil sonuçlarına ulaştığını, bu verileri yorumlama konusunda uzman olmadığını belirterek doktorlara danıştığını ifade etti. Doktorların yorumlarına göre bulguların sıcak çarpması, dehidratasyon ve elektrolit desteğinin zamanında verilmemesi ihtimalini güçlendirdiğini, zehirlenmeye dair bir bulguya ise rastlanmadığını aktardı.
Terkoğlu ilgili bölümde şunları aktardı:
“Hayrullah Halit Karaman’ın değerleri için şunu söylediler: “Kişide elektrolidler düşmüş. Na ve Cl düşüklüğü ter, ishal, kusma yoluyla vücuttan kaybedilmiş olabilir. Olay bazında değerlendirildiğinde sıcakta-terleme yoluyla kaybedildiği düşünülebilir. Serum fizyolojik sıvılarla (Na ve Cl içerirler) zamanında yerine konulamadığı, eksikliğin karşılanamadığı düşünülebilir. Kalp, pankreas, kan pıhtılaşması, tam kan hücreleri, böbrekler, karaciğer fonksiyonlarında bozulma var. Laktat ancak çok derin düzeyde bozulmalar değil, klinik anlamda. Özellikle kişinin yaşı-gençliği dikkate alındığında kolay tolere edilebilecek düzeyde bozulmalar olduğu dikkat çekici. Laktat düzeyinde belirlenen hafif artış, organ ve yaşamsal sistemlerdeki perfüzyon=kanlanma yetersizliğini gösteriyor.
Kanda oksijen miktarında/ dolayısıyle dokulara/hücrelere taşınmasında belirgin düşüklük mevcut. Bu durum muhtemelen solunum sıkıntısı nedeniyle gelişmiş. Kanda karbondioksit aşırı yüksekliği (88) ve kandaki derin asidoz oldukça ciddi.”
Semih Erdoğan için şunu söylediler: “Bir miktar Na ve Cl düşüklüğü var ancak yaşamı tehdit edecek düzeyde değil. Bu olguda esas önemli olan pankreas fonksiyonlarında, kanama-pıhtılaşma sisteminde ve kalp kası hasarlanma derecesi oldukça ciddi. Bu kişi de başlangıçta kan gazı analizine göre derin asidozda gelmiş, hemoglobinde oksijen düşük, tekrarlanan ölçümlerde hızla düzeltilmiş/ ya da düzelmiş, hatta alkaloz tarafına bile kaymış. Laktat yüksekliği daha ciddi olmuş. (Vücutta oksijenlenme, dokuların kanlanmasında azalma durumunda yükselir). Zehirlenme sebebi olarak kayıtlara geçmiş 120’nin üzerinde madde olmasına rağmen, burada kan düzeyi bakılmış sadece 5 madde var. (Benzodiazepin, kannabinoid, opiatlar, kokain, amfetamin). Bunlar da negatif, yani zehir bulgusu yok.”
Peki bunlar ne demek?
Doktorların tahlillerdeki ilk kanısı şu: Sıcak çarpması, dehidratasyon, elektrolidli sıvıların zamanında yeterince verilmemesi her iki olguda da kuvvetli olasılık.
Zehirlenme açısından olgularda spesifik bir zehirlenme tablosuna uygunluk yok. (Kesin tanı için, zehirlenmeye neden olan maddenin/molekülün vücut sıvı ve dokularında tespit edilmesi gerekir.)
Tahliller anlatımı doğruluyor
Sonuç olarak, tahlillere doktor bakölümü daha olası görüyor. Bu koşullarda her bünyenin yaşananlara farklı tepki verebileceğini, aynı birlikteki 7 askerin fenalaşmasının, ikisinin ölmesinin tutarsızlık olmadığını söylüyorlar. Bin 300 kişilik birliğin aynı yemeği yediği koşullarda sadece yedi kişinin yemekten zehirlenmesi ise daha zor. Ancak kasti zehirleme ya da kene ısırması gibi nedenlerle bu tablo oluşabilirdi ki bunları doğrulayan bir bulgu yok.”
Yazının tamamını okumak için .